Thursday, January 11, 2007


Bugün tahripkar bir gün sevgili Blog.

Beni bırakıp geriyebakışsızca gidişinden öte 30 takvim yaprağı istihlakına takdim etti öğleler kendini. Biteviye us'uma tırmanıyorsun artık, çareliklerini elinin altına almış, dingin rüzgara basarak yürüyen, ezinçli bir kedi gibi. İlenemeden, babaç adımlarını biperva savuran gerilla lahzalara, ürkek bir ceylana dönüşüp(Cahit Zarifoğlu), bakışmıklarımızı sırtıma yükleyeyazar gibi, kaçarım herkesten (Sezai Karakoç) ferasetimin nazik penceresine. Ancak bu bitirir azabı, ivediyle bendime –ne kadar ben(d)im ise o- serilen o anık -tanvakti, geceyarısı, ıstırap(Paul Mccartney) ritüellerinin keskin bilmişlik kokusunu. Yine de dimağımdan kayan, bugün hiçbir şey yemeyeceğime dair, yeğin inancımın eğrice yansıtılmış mahsun halini, alıp götüren bir “Taze Balık” cümlesi (Pazarcı Nusret), bu sela vaktini tüm -temelsiz alışkanlıklarımın bayat temsilini saymazsak- yetirilinibilirlikliğiyle, elinden tutup güneşe sürüklüyordu. Ta ki yolun tutulmuşluğu bir lav adreskenliğiyle elimi tutana kadar..... ... .- .... .. . .&. .... ()()()()()()() ,,, .... , ., . ,!!!


Yani, geçen ay buzdolabımı sattığımdan beri ilk kez bugün balık yedim, ama bayat çıktı. Nusret abi, Allah belanı versin.


İyi Geceler Sevgili Blog.

2 comments:

Bitli Rapunzel said...
This comment has been removed by the author.
Bitli Rapunzel said...

Sevgili Eren,

öyle güzel aktarmışsın ki yüreğindeki insanın çıkmazlarını. Blog adında yazdığın gibi:

"you saved the world today".

hepimiz bu var oluşlar/ olamayışlar arasındaki med-cezirde savrulurken- fark edemezken yüreğimizin sesini- ki yürek öten bir kuştur- sen bize doğruyu, insana ait olanı öttürmüşsün cik cik.

imgelemlerin arasında süregiden bu yaşamaklar hep emanet olsa da, her birimize demirler sunmuşsun dünyaya atılası.

bu temiz yorum sayfasını bana ayırdığın için teşekür eder, içindeki çocuğun kulak memesinden öperim

sevgiyle... (üç nokta)

!!!!!